17 Ekim 2011 Pazartesi

Bu aşk piç gibi içimde, babası belli değil

 Bu sefer hikayeyi falan geçiyoruz sevgili blog. Bu sefer ben anlatıcam sen dinleyeceksin. Çünkü lafın bittiği yere gitme gibi bir eğilim içerisindeyim, ve kendime yeni sozler türetmem lazım. O yüzden şu içimdeki ne idüğü belirsiz duygudan kurtulmam gerek. Bir kankim dedi yaz dedi, at dedi içindekileri belki biraz diner. Onu dinliyorum..

 Nerden başlayalım? Direk dalalım konuya.ya başı kimin umrunda, yazıyı kendime yazıyorum nede olsa. Şimdi ben bi acayipliklerdeyim. OSYMnin yaptığı boktan sınavlar bittikten sonra bir bunalıma girdim.  Sınav bitmiş 2. haftasında gecenin bir yarısı başladım ağlamaya. Annem soruyor "Ne oldu kızım?" diye. Cevabım durumumdan komik; "Anne yapacak hiçbir şey yok, kendimi çok boş hissediyorum. Çok kotuyum ben, canımın sıkıntısından olücem sanki. Ne olur ablamın yanına gonder  beni, belki biraz kafa dağıtırım." . Annem yolladı beni 1 hafta 10 güne kadar. Gittik İzmir'e. Ordada uzun süre değişmedi halim. Ben, çok konuşan ben konuşmaktan kendi sesimi duymaktan acizdim. Ablam anneme benim halimden bahsedip şu kıza bişi soyle düzeltsin kendini falan diyordu. Neyse denize falan gittik, 4-5 gün Çandarlı'da . İyi geldi. 

Şu hayatta en sevdiğim şey yüzmek, okumak ve müzik. Deniz kenarında bir evim olsun, her türlü müzik erişimim birde bir kütüphane dolusu kitabım. Omrünü burda geçir deseler geçiririm. Yani bana kalsa geçiririm ama insan vücudu buna müsade etmiyor. Geldik işte konuya.. Kaç zamandır yine bu ruh haline bürünmüştür. Bir türlü kanım ısınamadı üniversiteye. Gerçi bendede hata var. Arkadaşlarım İstanbulda olunca bende ortam kurmayı, insanlarla kaynaşmayı pek umursamadım... Neyse anlatmak istediğim aslında farklı.. 3 gündür bir his var içimde, hani aşık olunca insanın nasıl olur boyle karın tarafından goğsüne doğru yakıcı bir his çıkar. Hani boyle yerinizde duramazsnız, eliniz ayağınız buz kesilir, oyle bir his işte... Sevinir normalde insan buna. Tabi ortada üstlenicek bir karşı cins olursa. İşte acayiplik burada başlıyor. Kimse yokki aşık olduğum. O zaman neden vücudum bana bu acıyı çektiriyor. Acı diyorum çünkü bazen kendi başıma yaşadığım bu aşk koca bir kalp kırıklığı oluyor, yine sebepsiz.. Dün gece artık o kadar yoğun oldu ki, kalpten gitcem sandım. 2 saat uyuyamadım. Bu aşk piç gibi içimde, babası belli değil.. 

Neyse son cümle tüm herşeyi tanımladı zaten. Bu kadar yeter. Hoşça kal, hoşça kalalım.